İnsan… İnsan arayış demektir. Gezgin demektir… “Çokluğunu” bulmak için “yokluğunu” arar bu hayat yolculuğunda… Ve o, bütün hayatı boyunca hayallerini dışarıda zannederken karşılaştığı acılarda da aldığı yaralarda da başka bir istikamete yok fiilen reel kendine, “öz”üne gezi ettiğini fark eder bir gün. Hayallerinin, özlemlerinin ve herkesin arkasından olduğu Kafdağı ’nın arkasından o meşhur “define”nin izini sürerken, sahiden aşılması gereken tek Kafdağı ’nın kendi nefsi olduğunu ayrım eder. İşte bu yolda ilerlerken insan, onu bekleyen HAZİNENİN SAHİBİNİN, ona “kelam”ıyla, “elçi”leriyle İŞARETLER bıraktığını görmeye başlar. Ve her şeyin onun için fazla önceden büyük bir sevgi ve şefkatle hazırlanmış ve düşünülmüş olduğunu…
Eğer oysa inşa ettikleriniz sarsılıyorsa… Eğer ancak hayatınızdan vazgeçilmez sandıklarınız uzaklaşıyor, kayıp sandıklarınız artıyorsa… Bilin oysa aslınıza Hicret ’tesiniz; giden cümbür cemaat ve her şey, sizin HAZİNENİN TEK SAHİBİ Allah ’a, kanatlanıp uçmanıza tartı olan ağırlıklardır. Bırakın gitsinler… Esinti ve ruh birbirine aynı. Eğer kendinizi O ’nun nefesine, ruhuna bırakırsanız O size yeni kanatlar verir ve kanatlarınız altındaki yel olur. Çünkü O ’nun her şeye gücü yeter…
Bedenimde nâr
Ruhumdaysa yâr var
Bana burası yeryüzü diyorlar
Oysaki her yer YÂR-yüzü
Bilmiyorlar…
(Kitabı aşağıdaki butona tıklayarak indirebilirsiniz.)
Yayın Yönetmeni : Özlem Çağlan

No Comments